12 Aralık 2010 Pazar

VERMİYORUM SANA ŞİİRİMİ



Duydum seni!

Bana birkaç mısra yaz dedin?

Hadi bana bir fikir versene

Söyle, mevzusu ne olsun yazılacak satırların?

Çiçekler ve ağaçlar mı yoksa kuşlar mı olsun?

Ya da bülbülden başlayıp meyle mi bitsin?

Bir de mehtapta vuran yakamozlar var…

Genelde mısralar böyle dizilir şairin içinden

Bazen uzakta bir şehir ya da bir sahil beldesi

Halikarnas’a âşık olup kalan da var kaçan da

Ya bir yeri çok sevmiş ya da bahanesidir bu

Aslında sebep belki gözden belki belden gelir

Kimi ince bele vurulur kimi buğulu gözlere…

Birileri, hep bir nedenle yazmış bu güne değin

Akmış dizeler ruhun coşkusuyla alt alta sıralı

Sebep çoktur zira insan da çok bu Dünya’da

Milyar kere insan, milyar kere öykü etmez mi?

Sen demin bana birkaç mısra mı yaz dedin?

Bak bir sözle buradan ne çok mısra çıkarttım!

Ben biliyorum aslında sen ne kuş ne de çiçek,

Ne bülbülün çilesi ne de neyin buğulu sesini,

Hatta yakamozlar altında Adalar sahilini de

İstemiyorsun...

Ben biliyorum ne istediğini ve ne beklediğini!

Ama yapamam, sana ve bana yazamam

Sen ve ben için yazabilmek artık mümkün değil

Yoksa bu son umudun mu?

Mısralardan bir yol mu bulmaktır gayretin?

Artık boşadır bu çabalar zira bende saik yok!

Öylesine tepkisizce dinliyorum seni şu anda

Yüzüme de baksan göremezsin ne var içimde

Gözlerim kısık anlayamasınlar diye içimi

Ama sağ ol çünkü yine de yazdırdın sen bana

Ancak bunlar sana değil!

Vermiyorum sana şiirimi!


Bojidar Çipof
11 Aralık 2010