Yunanistan’ın başkenti Atina’da bir cami yok! Aslında
yok demek pek doğru değil, çünkü çok sayıda Osmanlı eseri cami var ama onların
durumu farklı. İşin doğrusu cümleyi “Yunanistan’ın başkenti Atina’da ibadete
açık bir cami yok!” şeklinde yazmak…
Atina’da çeşitli milletlerden 250 binden fazla
Müslüman yaşamaktadır. Bunların ibadet edebilecekleri bir camileri
bulunmadığı gibi ölülerini gömebilecekleri Müslüman mezarlığı da yoktur.
Müslümanlar 70/80 kadar mescitte ibadetlerini yapmaktadırlar ancak bunlardan
sadece 5 tanesine resmi olarak izin verilmiştir.
İstanbul’da altmıştan fazla Rum kilisesi var. Konumuz
diğer Hıristiyan toplulukların ibadethaneleri olmadığı için işin mütekabiliyet
hususunu göz önüne sermek adına bu rakamı vurgulamak gerekiyor. İstanbul
dışında, Anadolu’da, Trakya’daki çok sayıda metruk kiliseye Rum Patriği
Bartholomeos düzenli (ya da sistematik) bir şekilde ziyaretler
yapmakta, bu ziyaretlerde otobüslerle taşınan Rum Cemaati mensuplarının ve
Yunanistan’dan taşınan Yunanlıların da iştiraki ile ayinler yapılmaktadır.
Anadolu’da, Trakya’daki yerel yöneticiler de bu ziyaretlerde elinden geleni
yapmakta ve gelenleri ağırlamaktadır.
Yukarıda “mütekabiliyet”
kelimesini kullandık ama gözler önündeki durum pek de mütekabil değildir.
Bir yandan Türk vatandaşlarından oluşan Rum Cemaati’nin dini lideri sıfatıyla
resmi protokolde ağırlanan Patrik ya da metropolitleri öte yandan Batı
Trakya’da halkın seçtiği müftüleri tanımayan Yunanistan. Yunanistan bilindiği
gibi kendi seçtiği kuklaları Batı Trakyalı Türklere “müftünüz” diye dayatmakta ve bu sorun yıllardır sürmektedir.
Uzun uzun paragraflara hacet bırakmadan; Avrupa’da (ibadete açık) bir cami olmayan tek
başkent Atina’dır.
Bu soruna bir çare olması adına 2010 yılında Sayın
Recep Tayyip Erdoğan Başbakan sıfatıyla yaptığı Yunanistan gezisinde dönemin
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’dan eski bir Osmanlı eseri olan ve atıl
durumda bulunan Atina Fethiye Cami’sinin restore edilmesini talep etmiş ve
Papandreu’dan olumlu cevap almıştı. Ancak ziyaretin hemen ardından
Yunanistan’da aşırı sağcıların başını çektiği bir tartışma başladı ve cami
açılmasına tepki verildi.
İşin gerçeğine indiğimizde Yunanistan, Atina’da bir
cami açılmasından çok, açılacak bir caminin “Türk” sıfatıyla anılmasını
ve de bu caminin işleyişinde “Türklerin” rol almasını kabul
etmemektedir.
Yunanistan Hükümeti görünürde kaçacak bir tarafı
kalmadığında Atina’da bir cami yapımına karar verdi. Fakat bu camide bir “Türk” izi olmaması için eski bir
Osmanlı eserini restore etmek yerine yeni bir bina inşa edilmesine, Yunanistan
Deniz Kuvvetleri'ne ait bir arazinin tahsis edilmesine karar verildi. Bağış
yolu ile yapılacak desteklerden dolayı da ileride kimsenin “hak”
iddiasında bulunmaması için bu bütçenin tamamen hazineden karşılanmasına karar
verildi.
Ayrıca caminin din görevlileri ile yöneticilerinin
Türk olmayan Müslüman topluluklardan seçilmesine karar verildi. İnşaat için
yaklaşık 1 milyon Euro bütçe ayrıldı. 600 metrekarelik bir alana sahip olacak
cami, 50 kişilik yer kadınlara ayrılmış şekilde toplam 350 kişilik olarak
tasarlandı.
2013’te başlayan çalışmalar aşırı sağcı ve dinci
grupların protestosu nedeniyle sık sık akamete uğradı. İnşaatın ilerlemesi ile
birlikte ise bir başka komedi ortaya çıktı. “Cami ne zaman açılıyor?”
Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanı Kostas
Gavroglu, daha önce 5 kez açılış tarihi verilen caminin resmi açılışının bu
yılın mart ayında yapılacağını duyurmuştu ama bu da gerçekleşmedi. Kathimerini
Gazetesi’nin bir haberine göre ise Ramazan ayının başlaması ile birlikte 6
Mayıs’ta Camii faaliyete geçecek(ti). Yunanlıların Müslümanları yine “ti”ye aldıkları görülüyor ki açılış 6
Mayıs’ta gerçekleşmedi.
(Yazımızı yazdığımız gün itibari ile Yunanistan’da
etkili Türk/Yunan kuruluşları temsilcileri dostlarımız ile görüşmeler yaptık.
Söz verilen 6 Mayıs’ta açılmadığı gibi ne zaman açılacağı da net değil.)
Yunanistan Hükümeti’nin en çok dikkat ettiği hususun
cami yönetiminin Türklere geçmemesi olduğunu belirtmiştik! Bu bağlamda açılacak
caminin faaliyetlerini denetleme için bir idari komite devlet tarafından
oluşturuldu. Bu komite de imam pozisyonu için Fas doğumlu bir Yunanistan
vatandaşı olan “Zeki Muhammed”i adayı olarak belirledi ve bu kişiyi
onaylaması için Eğitim Bakanı Kostas Gavroglou'na sundu.
50 yaşında olan Zeki Muhammed 25 yıl önce Yunanistan'a
gelmiştir. İlahiyat ve matematik eğitimi aldığı bilinen Zeki Muhammed Arapça,
Yunanca ve Fransızca biliyor ancak Türkçe ile hiç ilgisi yok ve daha önceleri
Atina’daki izinli beş mescitten birinde imam olarak görev yapmıştır. Zeki
Muhammed’in devlete yakın olduğu ve direktiflere de uyacağı Batı Trakya
kaynaklı Türk medyasında vurgulanan bir husus.
Deniz Kuvvetleri deposundan bozma bir binada, açılış
tarihi sürekli ertelenen cami için Yunanistan Müslümanlar Birliği “Atina’da
yapılan şey camii değildir” demiştir. Minaresiz olan bu caminin
yönetimi üzerinde seçilmiş Türk müftülerin bir söz hakkı olmayacağı da ayrı bir
tepkiye yol açmaktadır.
Artık bir komediye dönen bu açılışı süreci devam ederken
Yunanistan’dan başka bir komedi haberi alındı.
ATİNA FETHİYE CAMİ’SİNİN BAŞINA NE GELDİ?
Konu, yukarıda bahsettiğimiz ve 2010’da Erdoğan’ın
Papandreu’dan restore edilmesi talebinde bulunduğu Atina Fethiye Camii ile
ilgili. 2019’un Nisan ayı sonu itibariyle Yunan medya kaynaklarında 1458
yılında Fatih Sultan Mehmet’in Atina’yı fethetmesi anısına inşa edilen Fethiye
Camii’nin restorasyonunun bu süreçte tamamlandığını ve bundan böyle galeri ve
sergi alanı olarak hizmet vereceğini öğrendik!
Yunanistan'ın bağımsızlığı sonrası Fethiye Camii, önce
okul daha sonra farklı amaçlar için kullanılmış. Bir dönem şehrin hapishanesi
olarak hizmet veren cami, kışla mekânı da olmuştu. 1890 yılından önce un
ambarı, 1935 yılına kadar ise uzun yıllar ordunun ekmek fırını olarak
çalışmıştı. Fethiye Cami, 1935 yılında yıktırılmak istenmiş ancak Türk
Hükümetinin yaptığı girişimler nedeniyle bundan vazgeçilmişti. Fethiye Camiinin
dış duvarlarına dayalı çok sayıda Osmanlı mezar taşı da bulunuyor.
Fethiye Camii; Medrese, mescit, hamam gibi
birçok Osmanlı eserinin bulunduğu bir bölgede ve ülkenin sembolü olan
Akropolis’in eteklerinde bulunuyor. Yaklaşık 300 metre uzaklıkta bulunan tarihi
Osmanlı Mustafa Ağa Camisi de (Voyvoda) aynı
akıbetle “Yunanistan El Sanatları Müzesi” olarak hizmet vermekte.
Atina’daki Müslümanlar 6 Mayıs’ta bir caminin
açılmasını beklerken ve bu gerçekleşmezken, Osmanlı eseri Fethiye Camii’nin
Nisan sonu itibariyle sergi olarak hizmete girmesi trajikomik bir ironidir.
Zaman zaman Atina’da bir camiye karşı Ruhban Okulu’nun
açılması şeklindeki söylemlerde Yunanistan’ın tek taraflı menfaat peşinde
olduğu aşikâr görünüyor. Bu kadar eski ve önemli Türk eserleri dururken
Atina’da açılacak olan minaresiz ve mimarisi tuhaf eski bir askeri yapıdan
bozma binanın tahsis edilmesi de trajikomiktir.
Yunanistan’ın
açılıp açılmayacağı belli olmayan Cami’nin yönetiminden Türkleri uzak
tutmak için elinden geleni yapması da dikkate değerdir.
----------------