Moskova Patrikhanesine
bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesinin yeni başkanı 16 Ağustos tarihinde
yapılan törenle 69 yaşındaki Metropolit Onufry oldu.
Ukrayna Ortodoks
Kilisesi’nin Başpiskoposu Vladimir, 5 Temmuz'da iç kanamaya bağlı olarak
hayatını kaybetmişti. Vefat eden merhum Metropolit Vladimir, kilisedeki farklı
siyasi eğilimleri dengede tutan biriydi ve bu nedenle seçimlerin Rusya’ya yakın
ve Rusya’ya mesafeli kesimler arasında geçeceği öngörüldü.
Moskova Patrikhanesi’ne bağlı
Ukrayna Ortodoks Kilisesinin resmi temsilcisi Georgiy Kovalenko, basın servisi
aracılığı ile yaptığı açıklamada; Rus Ortodoks
Kilisesi Patriği Kiril’in Ukrayna Ortodoks Kilisesi Başkanlığı
seçimlerine davet edilmediği bildirildi.
Kiev'de yapılan cenaze
merasimine katılan Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ise ayinden sonra
yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
“Ukrayna kilisesi bugün büyük bir kişiyi kaybetti. Başpiskopos Vladimir kiliselerimizin kurucusuydu. Ukrayna’nın içinde bulunduğu bu zor dönemde ona ihtiyacımız vardı. Kendisi mütevazı, seçkin bir adam, bilge bir şahsiyet, hayır sahibi, güçlü bir inancı olan bir Hıristiyan’dı.”
“Ukrayna kilisesi bugün büyük bir kişiyi kaybetti. Başpiskopos Vladimir kiliselerimizin kurucusuydu. Ukrayna’nın içinde bulunduğu bu zor dönemde ona ihtiyacımız vardı. Kendisi mütevazı, seçkin bir adam, bilge bir şahsiyet, hayır sahibi, güçlü bir inancı olan bir Hıristiyan’dı.”
Ukrayna yaklaşık 45 milyon
nüfusa sahip bir ülkedir. Nüfusun büyük bölümü ise Ortodoks’tur. Ukrayna’daki
Ortodokslar başlıca iki kiliseye bağlıdırlar. Rusya’ya yakın olan kesimler
Moskova Patrikhanesi’nin Ukrayna Metropolitliği’ne bağlıdır. Milliyetçi ve Batı
yanlısı Ortodoksların büyük bölümü ise Moskova Patrikhanesi’nden bağımsızlığını
ilân eden Kiev Patrikhanesi’ne mensuptur. Turuncu Devrim ile cumhurbaşkanı olan
Viktor Yuşçenko’nun başkan olmasındaki etkenler arasında Batı taraftarı
kiliseleri de zikretmek gerekiyor. Çünkü Ukrayna’daki başlıca iki kilise de
kendi açılarından hayli kuvvetli pozisyondadırlar ve kitleleri etkileme güçleri
de yüksektir.
Bir araştırmaya göre
Ukrayna; Kıbrıs Rum Kesimi, Polonya, Slovakya ve Portekiz’den sonra, en dindar
beşinci Avrupa ülkesi konumundadır.
Ülkede Rum Katolikler de denen Uniat Kilisesi de dâhil olmak üzere yüzde
15 civarında (6-7 milyon) Katolik ve
ayrıca 400-500 bin civarında Yahudi bulunmaktadır.
Ukrayna; Fener Rum
Patrikhanesi ile Moskova Patrikhanesi arasındaki sorunlu hususlardan da biridir.
Soğuk savaş döneminin ardından Rusya’nın eski coğrafyasında (SSCB) bulunan Ortodoks halkların
üzerinde Moskova Patrikhanesi’nin hâlâ etkili olmasını sağlama gayretleri
başladı. Zira 200 milyondan fazla Slav-Ortodoks’un (dini açıdan) başı konumunda bulunan Rus Kilisesi üzerinde, ABD’nin
Rum Patrikhanesi’ni kullanarak etki/baskı kurma gayretleri soğuk savaş
döneminin hemen ardından daha da yoğunlaştı. Rusya’nın kendi patrikhanesini
kullanarak ve kiliseye her türlü desteği de vererek güçlendirme çabalarının
karşısında, ABD’nin de Rum Patrikhanesi’ne olan ilgisi ve desteği arttı.
Sovyetler Birliği
yıkılınca Patrik 2. Aleksey, Amerika’daki kiliseyi Rusya'daki kilise ile
birleştirmek istedi. ABD Rus Kilisesi ise iki şartla bu birleşmeyi onaylayacaklarını
açıkladı. Bunlardan ilki komünistlerin katlettiği insanlar için bir anma günü
ilan edilmesiydi. Diğeri ise Patrik Sergey için ortaya atılan komünistlere
koşulsuz boyun eğmiş olduğu iddiasına karşılık, Rus Kilisesi tarafından tüm
Ruslardan özür dilenmesiydi.
Bu talepler Putin ve
Patrik Aleksiy tarafından kabul edilmedi ama yine de birleşme gerçekleşti. Bu
birleşme ile birlikte Moskova Patrikhanesi çok güçlendi ve Fener Rum
Patrikhanesi’nin Ortodoksların lideri olma pozisyonunu kabul etmedi ki bu zaten
Putin’in de kabul etmediği bir durumdu. Dünya’daki en büyük Ortodoks nüfus
bilindiği gibi Rusya’dadır. Bu noktaya, Rusya’nın değişimden önceki pozisyonunu
ve SSCB dönemini de göz önüne alarak bakarsak, Ortodoksların yarıdan fazlasının
bu coğrafyada bulunduğu görülmektedir.
Moskova Patrikhanesi bu
bağlamda; dünyadaki en büyük Ortodoks cemaate sahip olduğunu ve Dünya
üzerindeki her 2 Ortodoks’tan birinin Rus olduğunu her fırsatta ortaya
koymaktadır.
Sovyet Rusya’nın dağılması
ile birlikte Moskova ile sürekli rekabet içinde olan Rum Patrikhanesi ile
Ukrayna ve Gürcistan kiliseleri arasında temaslar başladı. Bu kiliselerin
eskiden Moskova olan dini idare merkezini ya da otoritesini kendi ulusal
politikaları çerçevesinde, kabul etmemeleri ise zaten çok doğaldır. Eskiden
Moskova Patrikliği’ne bağlı olmak durumunda/zorunda olan SSCB’den ayrılmış bu
ülkelerin, doğal bir milli tepki olarak Moskova’ya dini açıdan bağlı kalmama
istekleri bu bağlamda anlaşılır bir tepkidir.
Moskova Patrikliği ile
Fener Rum Patrikhanesi'nin arasında ezeli bir rekabet hatta husumet
bulunmaktadır. Bu rekabet ya da husumet; Osmanlılara karşı yardım vaadi
karşılığında Bizans’ın Ortodoksluk ve Katolikliğin tek çatı altında
yapılanmasına rıza göstermesinden kaynaklanır. İstanbul’un Fethi’nden hemen
önce yapılan son Paskalya Ayini bu bağlamda, Vatikan tarafından
görevlendirilmiş bir kardinal tarafından ve Katolik ritüeline göre idrak
edilmişti. Rus Kilisesi, İstanbul’un Fethi’nden sonra bir dönem kendisini
3.Roma olarak da saymış ve Ortodoksluğun hamisi rolünü uzun süre sürdürmüştür.
Ruslar; Bizans’ın dine “ihanet” ettiğine hâlâ inanırlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin
tarihi kadar eski olan Rum Patrikhanesi’ne olan ABD ilgisi ise Sovyet Rusya’nın
çöküşü ile birlikte ABD’nin adeta bir dış politika hedefi şeklini aldı. Rus
Kilisesi’nin şemsiyesi altında ya da himayesi altında olmayı kabul etmeyen ve
Sovyet rejiminin çöküşünün hemen ardından Rus Patrikhanesi’nin dini
hiyerarşisinden kopan Baltık ülkelerinin kiliseleri ile Ukrayna ve Gürcistan kiliseleri
bu dönemde Moskova’dan ayrılmışlardır.
Eski Sovyet coğrafyasında
bulunan devletler ile olan siyasi ve ekonomik ilişkiler politik açıdan bu
süreçte çok önem kazandı. ABD ile AB’nin bu ülkelerde etkili olmasının
getireceği kazanımlardan ötürü, çok fazla siyasi etkenin arasına bu Ortodoks
halkların Moskova’nın dini otoritesinden etkilenmemeleri de eklendi.
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin’in iktidara gelmesinden sonra Rusya için daha fazla önem kazanan
Avrasya coğrafyasında Ukrayna'nın Batı yanlısı bir politika izlemesi, Rusya
açısından kabul edilmemiştir. Çünkü Ukrayna, 45 milyon nüfusuyla ve kalabalık
Ortodoks cemaatiyle Rusya açısından son derece önemli bir ülkedir.
Ukrayna’nın bu önemli
pozisyonu; Moskova Patrikliği ile Fener Rum Patrikhanesi arasındaki Ukrayna’nın
kendi ruhani alanlarında olduğu iddialarını da beraberinde getirmektedir. Ukrayna Devlet Başkanı Viktor
Yanukoviç, 2010 yılında yaptığı Türkiye ziyareti kapsamında, Rum
Patrikhanesi’ne de bir ziyarette bulunmuştu. Yanukoviç bu ziyaretinde Ortodoks
Dünyası’nın birleşerek merkezinin "Konstantinopolis Patrikhanesi" (Fener Rum Patrikhanesi) olması
gerektiğini söylemişti. Kiev Patrikhanesi Basın Sözcüsü Başpiskopos
Yevstrayiy de Al Jazeera’ye yaptığı bir değerlendirmede, Ukrayna’nın Fener Rum
Patrikhanesi’ne tam anlamıyla bağlanmasının, Moskova Patrikhanesi açısından büyük
bir darbe olacağını şu sözlerle ifade etmiştir:
“Moskova Patrikhanesi, Dünya’daki
en geniş cemaate sahip Ortodoks Kilisesi olduğunu söylüyorsa bu Ukrayna’daki Ortodoks
Cemaati’nin sayesindedir.”
Penta Center of Applied Political Studies
Başkanı siyasal bilimci Volodimir Fesenko ise metropolit seçimlerinden önce bir
değerlendirme yaparak şunları söylemişti:
“Ukrayna Metropolitliği, Doğu ve Güney Ukrayna’da yaşayan ve Rusça
konuşan inançlı insanların bağlı olduğu kilisedir. Rusya ile Ukrayna arasındaki
anlaşmazlık her iki kiliseyi zor durumda bırakmıştır. Seçimleri Rusya yanlısı
bir din adamının kazanması; Rusya’ya yandaş olmayanların olanların tepkisini
çekecektir ki bu da ardından kilisenin parçalanmasına neden olabilir.”
Bu bağlamda; Metropolit
Onufry’in Ukrayna Kilisesi’nin yeni başkanı olması birçok kesimde memnuniyet
yarattı. Uzmanlar, bir yandan ülkedeki mevcut siyasi krizin en azından kiliseye
de yansımayacağı görüşündeler, öte yandan bunu fırtına öncesi sessizlik olarak
algılayanlar da mevcut!
Tamamen zıt olan bu
görüşlere bakarak; Rusya destekli Moskova Kilisesi ile ABD destekli Fener Rum
Patrikhanesi’nin Ukrayna Kilisesi’ndeki güç savaşı için şu an sadece ötelenmiş
olduğunu söylemek de mümkün…
Metropolit Onufry;
Dormition Katedrali'nin meydanında halka açık olarak düzenlenen törenle Ukrayna
Ortodoks Kilisesinin yeni başkanı oldu. Törene katılan kilise temsilcileri
şunlardır:
Fener Patrikhanesi, İskenderiye,
Kudüs, Gürcistan, Sırbistan Yerel Ortodoks Kiliseleri temsilcileri, Romanya,
Bulgaristan, Yunanistan, Polonya, Slovakya, Çek, Amerika'da Ortodoks Kilisesi,
Rusya dışındaki Rus Ortodoks Kilisesi ve Rus Kilisesi (Patrik Kiril’in temsilcisi olarak Volokolamsk Metropoliti Hilarion
katıldı.)